Fakat konu bu degil, konu benim en sevdigim iki alandaki (muzik ve tanimlama) son zamanlarda fark ettigim bir eksiklik, beceriksizlikle ilgili. Bilindigi uzere 'indie' diye bir muzik turumuz var ve bu muzik genre'ina girdigini soyleyen sayisiz grubumuz. Yakin zamanlarda, muzik ile daha derinden hasir nesir olmaya karar vermis olmamla ilgili olabilir, indie muzik yaptigini bildigim gruplar haricinde, kimi bu grubu koyacagimi bilememenin huzursuzlugu kaplamisti icimi.
Turk muzigi dedigimiz sey, popcular ve rockcular arasinda bir soguk savas yasayageldiginden olsa gerek, alt kategoriler konusunda her daim suphelerim vardi. Ama bluesu rocktan, jazzdan rahat rahat ayirdedebiliyorum. Metali hard rockla karistirmam. Gelin gorun ki, nedir bu indie deseler, hickiriklara bogularak bilmiyorum diye aglayabilirim. Gercekten de aradaki fark konusunda pek cahilim.
Derken bugun fark ettim ki, zaten indie de cok farkli muzikleri icinde bulundurabilen, indie rock/indie pop/indie folk gibi kendi icinde ayrisan bir alanmis. Bir de baktim ki rock ve folk dallarinda bir hayli indie dinleyen bir insanmisim. Vay anasini, demeden edemedim.
Fakat okuduklarima ragmen hala, birisi bu sence indie mi degil mi dese cevap veremem herhalde.
Derken 6:45in bir yazisi aklima geldi indie ile ilgili. O yazidan, baska bir yaziyi referans vereyim, karisik kafalara belki yarari dokunur: http://pitchfork.com/features/articles/6176-twee-as-fuck/
Simdi bakinca, dinledigim her seyi indie icine koymak mumkun gibi geliyor. Pek bagimsiz hissettim kendimi bir anda, oyleyse indie!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder