ÖSYM'ce Ankara'ya yerleştirildiğim gün dün gibi aklımda. "Şu durup geriye bakma işlemi ne garip ne yararlı bir iştir. İnsana ders çıkarmayı, minnet duymayı öğretiyor" dememek elimde değil oysa bugün. Hele dün geceden sonra.
Sanki sene 2002-2003 falandı. Yılbaşı değil de, 60. Yıl zirzopluklarıydı. Espriler, komik olmamalar, çok çok çok içip tez ne yaptığını bilmezlikler. Şarkılar bile aynı olur mu? Hadi aynı, bir iki yeni şarkı eklenmez mi?
ÖSYM'ye teşekkür mektubu yazmak istedim. Geldiğim yer ve olduğum kişi için. Ankara'da harika bir çevre edindiğim, pek çok değiştiğim için. O harika ortamı bırakma cesaretini gösterip buralara bir başıma geldiğim için. Değişim için.
Sevdiklerim alınmasınlar, onların yeri dolmaz. Ben onları zaten görürüm, her zaman da gülerim onlarla. Ama dün geceki yılbaşı gecesi, hayatımda neyi, kimleri ne kadar istediğimi bir kez daha onaylattı. Bundan böyle, 9'da sarhoş olma şuursuzluğu, üstüne o kafayla "Sen iki sene önce geç kalmıştın..." muhabbetlerini, 2003'te bırakalım, 2008'e taşınmasın bir zahmet.
Sarhoşlukta sınır tanımayan, sinir etmede de üstüne olmayanlardansanız üzgünüz, sizi çıkışa alalım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder