Tarihin sirkuler ilerledigi yerde, gunesin, yollarin, su bitis aninda ilk gunleri hatirlatmasi oldukca ironik bence. Tam da bu nedenle "Bu siire basladigimda nerde... simdi nerdeyim..." diyesim geliyor. Ayni gunesin altinda, ayni yollarda, geldigim gunden cok farkli duygular, cok farkli deneyimlerle ilerliyorum. Insan kendisine belirsizliklerden nasil kaleler, evler, yollar insa ediyor. Sasilmayacak gibi degil. Simdi sanki burasi evimmis, hic birakip gidemezmisim, su insanlar ailem, yegane dostlarimmis gibi. Oyle olmadigini zihnen kavrayip bir turlu kendimize anlatamazmisiz gibi.
Telaffuz etmeye cekindigimiz bu durum karsisinda neredeyse her sey, bir bardak daha sarap icmemiz icin bahane.
Bir de Paris Combo'nun uc kucuk noktasi var: "Sans arrêt,sans fin, trois petits points..." O da sanki hayatimizin ozeti.
Durmadan, yol alarak, her tunelden bir baska cikisa ulasarak...
Son olarak: "Kovalandik ey kutuphanem, unutma bizi!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder