Facebook ve haddi konulu bu blog'da, ödevdir, finaldir gibi sıkıntılarımı geride bırakmış olmanın rahatlığı ile onlardan kalan yerleri gündelik dertleri sığdırma çabamın örneğini görebilirsiniz. Ya da "kardeşim herkes bunları yazıyor" zaten deyip bir sonraki blog yazısına kadar bekleyebilirsiniz de.
O değil de, şu Facebook'un tanımış olabileceğiniz, tanımasanız da eklemek isteyeceğiniz, o da olmadı bunca insanın hatrına ben de tanışayım diyebileceğiniz insanları sizin için bulup gelmesi bende başıma silah dayanmışçasına bir his yaratıyor.
Üstelik sildikçe çoğalan bir liste bu. Sanki filmlerde "al bakalım, al, al" nidaları ile ateşe tutulan adammış gibi hissediyorum.
O listedeki insanları ekleyeceksem de eklemek istemiyorum ondan sonra.
Facebook! Sana nadide Türk pop müziği şarkılarından:
"Sen seni bil sen seni,
Sen sıkı tut çeneni,
Eline diline hakim ol,
Dikkaaat!" diyor ve beni böyle emrivakilerle karşı karşıya bırakmamanı istiyorum.
ŞŞTTT! Kime diyorum ben!!
6 yorum:
hangi bölümde okuyorsunuz acaba?
blog ve yazımla sorunuzun bağlantısını kuramamakla birlikte, uluslararası ilişkiler.
ben bunu kültürel çalışmalar başlığı altına atacaktım yanlış olmuş kusura bakmayın:)
:) dilerseniz yine de atabilirsiniz, ben engel olmayayım. aslında özümde uluslararası ilişkilerden ziyade kültürel çalışmalara yatkınlık var.
ben de master olarak düşünüyordum da, kültürel çalışmaları, blogda görünce hemen atladım. siz lisans ögrencisi misiniz
hayır, yüksek lisans. bilgi'nin kültürel çalışmalarının iyi olduğunu duymuştum. sabancıda da var bu bölüm. tavsiye ederim.
Yorum Gönder